Arada birilerine kendi hikayeni anlatman gerekir.
Ben kimim?
Anlatırken bir yandan da bu soruyu düşünürsün.
Bir hikaye anlatırsın. Bu hikayeye inanırsın, çünkü kaynağı sensin.
Ya kötü bir hikaye anlatıcısıysan?
Ya kendini kötü anlatılmış bir hikayeye inandırıyorsan?
İşte bu noktada, anlam meselesi devreye giriyor. Hayatımızın, herkesin hemfikir olacağı objektif bir hikayesi yok.
Benim hikayemi Jerry Seinfeld anlatsa, Bill Murray, Haluk Bilginer anlatsa, Şener Şen anlatsa. Tüm yaşananları biliyor olsalar ve bu yaşamın hikayesini anlatsalar. Benimle aynı hikayeyi mi anlatırlar?
Hayır.
Jerry Seinfeld’i severim. Kendi hayatımı ondan dinleme imkanım olsaydı, büyük ihtimalle hayatımın geri kalanını başka bir gözle yaşardım.
İyi bir hikaye anlatıcısı elindeki malzemeye anlam katar.
Anlam iyileşirse, hikaye de iyileşir.
Leave a Reply to admin Cancel reply