İşler Neden Yolunda Gitsin ki?

Arada bir kurgu bozuyorum.

İşler rayına oturmuşken, bazı durumlarda tıkır tıkır işlerken huysuzlanıyorum.

İşler neden rayına otursun ki?

Hayat değişim demek. Hayatın büyük bir kısmı sabitlendiğinde bir yanlışlık olabilir diye düşünüyorum.

Bu gibi durumlarda, “kurgu yıkıcı” hareket ediyorum.

Neden?

Temel argümanım şu: İnsan çoğunlukla hakettiğinden daha küçük hayaller kuruyor.

Podcast’te de çok bahsettiğim bir soru: “Kendine hangi hayalleri kurma hakkı veriyorsun?”

Hayatı dönemsel kurgularda yaşamayı daha doğru buluyorum. Bir potansiyel durum, kurgu, işleyiş hayal ediyorum ve sonra bu makinenin işler hale gelmesi için elimden geleni yapıyorum.

Makine tıkır tıkır çalışırken bir süre keyfini çıkarıyorum.

Sonra bir süre durup, bir sürü şeye “hayır” diyerek yeni bir makine tasarlamaya çalışıyorum.

Bir sürü şeye hayır demem gerekiyor, çünkü gelen istekler, eski makineden gelenler oluyor çoğunlukla.

Sürekli öğrenmeme, gelişmeme yardımcı olacak yeni bir yaşam kurgusu tasarlamam vakit alıyor, ama buna değiyor.

Hayat dönemsel.

Bazı dönemlerde makineyi iyileştirmek, tıkır tıkır çalışması için uğraşmak gerekli.

Bazı dönemlerde yeni makine kurgulamak lazım.

Ben böyle düşünüyorum.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *